25 Aralık 2015 Cuma

İnşaat Maliyetleri

İnşaat maliyetleri, inşaatın yapımında başından, sonuna kadar yapılan giderlere ve ele alınan kalemlere denir. Bunlar baz alınarak doğru orantılı bir şekilde, inşaatın metrekare fiyatı belirlenir. Genel olarak inşaatlarda iki adet maliyet tutarı vardır. Bunlar; kaba inşaat ve ince iştir. Tabi kaba inşaatın haricinde boya, döşeme, tesisat ve aydınlatma gibi ince işçilikleri de eklediğimiz de, inşaat maliyeti metrekare hesabıyla ortalama bir kalite için artmaktadır. Ayrıca, inşaat sözleşme giderleri, destek ve genel işçilik giderleri, malzeme ve tesisat giderleri ve harcamaları da ele alınmaktadır.

Bir inşaatın maliyet kalemleri kabaca şunlardır; Kaba inşaat (Beton kalıp, demir, tuğla), Çatı üretimi (Çatı konstrüksiyonu ve kaplaması), İç sıva ve kapı – pencere kasaları (Pencere ve kapılar, iç sıva), Elektrik su tesisatı (temiz ve pis su, elektrik), Yer döşeme kaplaması, Dış sıva ve demir işleri (Dış sıva, balkon, merdiven ve diğer işler), Kapı pencere doğrama (Kapılar , pencereler), Boya badana ve ıslak zemin, Isıtma tesisatı, Çevre düzenlemesidir.

İnşaat Kalıp Malzemeleri

İnşaat kalıp malzemeleri, inşaat sürecinde kalıp sistemleri kullanılarak montajı kolay ve sağlam, iş süreci hızlandırmak için tercih edilen inşaat malzemeleridir. Bu malzemelerin düzgün ve yerinde seçimi, zamandan ve iş gücüden ciddi tasarruf sağlar. Malzemelerin doğru seçimi için, Kontrol mimarı veya Mühendisinin de araştırma yapması gereklidir. Malzeme alım öncesinde, miktarlar belirlenmelidir. Miktar belirlenirken keşiflerdeki miktarlardan yararlanılır. Tereddüt halinde metrajlar kontrol edilir veya yeniden yapılır. Malzemelerin özellikle; hafif, yüksek mukavemetli, sürdürülebilir ve çevre dostu, kolay kullanım olmasına dikkat edilmelidir.

İnşaat Kalıp Malzeme seçimi sırasında ayrıca, kullanılacak yapı malzemesinin güvenli olduğu, zarar veren unsurlar içermediği Malzeme Güvenliği Bilgi Formu istenerek kontrol edilmelidir. İnşaat kalıp malzeme çeşitleri kendi içinde bu şekilde sıralanır; Alüminyum, ahşap, çelik, iskele, kontraplak, beton, kompozit, plastik, duvar, çatı kalıp malzemeleri olarak ayrılırlar. 

İnşaat Hukuku

İnşaat süreçlerinin teknik ve hukuki anlamda tarafların mağduriyet yaşamamaları için inşaat hukukukuralları belirlenmiştir. İnşaat yapımında birçok hukuki uyuşmazlık ve anlaşmazlık çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda iki taraf içinde sözleşme ve hukukta açıklar bulunabilir ve bazı zamanlarda haklı olanlar haksız duruma da düşebilir. Bunların çözümü bu hukuk kuralları ile sağlanmaktadır. İnşaat hukuku, Türk Borçlar Kanunu’nun eser sözleşmesine ilişkin hükümlerinde ve ticaret kanununda düzenlenmiştir. Bu sayede, inşaat yapımı ile eser sözleşmesine ilişkin olarak tarafların hak, yükümlülükleri ortaya koyulabilmekte ve sözleşmeye aykırılık teşkil eden durumlar tespit edilebilmektedir.

İnşaat hukuku için sözleşme çok önemli bir konudur. Buna rağmen en kapsamlı sözleşmeler bile aşılmaktadır. Çünkü, inşaat hukukunda en önemli şey insan ve dürüstlüktür. İyi niyetli ve dürüst davranılmadığı sürece, ihlal edilemeyecek çok az şey vardır ve sözleşmede onlardan biridir. Taraflar arasındaki haklar dengesi sözleşmeyle kurulmaktadır. Yüklenicinin yükümlülüğü fazla tutulmaktadır. Bunun sebebi, o işin uzmanıdır ve eseri yapıp teslim etmek için gerekli bilgi, deneyim ve mali kaynaklara sahip olduğu kabul edilir. Bu tarz projeler yaptıracaksanız bu gibi konuları iyi bilen uzmanlara danışmakta yarar vardır. İki tarafında mağduriyeti engellemek için başta dürüstlük ilkesi, daha sonra inşaat hukukuna uygun kusursuz bir sözleşme gerekmektedir. Mağdur olduğunuzu düşündüğünüz durumlarda, yine uzmanlara danışarak, taraf yükümlülük tespiti, zarar tespiti ve talebi, ipotek işlemleri vb. durumlara çözüm bulunabilmektedir.

İş Güvenliği Malzemeleri

İş yerlerinde işin yapımı ve ilerlemesiyle ilgili olarak oluşan tehlikelerden korumak, daha iyi bir çalışma ortamı sağlamak için yapılan çalışmalardır. Genel anlamda amacı, çalışanları iş kazalarından ve meslek hastalıklarından korumaktır. En çok iş kazaları; inşaat, madencilik, metal iş kollarında meydana gelmektedir. İş güvenliği malzemeleri, çalışılan ortama göre risk, tehlike seviyesini minimuma indirmek için tasarlanan ve kullanılan bütün malzemelerin geneline verilen addır. Genelde çalışılan ortama uygun birçok teçhizat mevcuttur ama en önemli ve yapılaması gereken şey bilinçli olmaktır. İş güvenliği malzemelerinin, yetkililer tarafından çalışanlara sağlanması ve çalışanların iş güvenliği araç-gereçlerini ve koruyucu teçhizatı doğru ve düzenli kullanması en önemli ve malzemeyi değerli yapan şeydir. İş güvenliği malzemeleri de kendi içinde çeşitlere ayrılırlar. Çalışılan ortamın şartlarına göre kalitede, sağlamlıkta değişmeler olabilir.

İş Güvenliği Malzemeleri Nelerdir

  • Derby Çizme
  • Gezer Bot
  • Gezer Çizme
  • İşçi Ayakkabısı
  • İşçi Botu
  • İkaz Yeleği
  • Yağmurluk
  • Sıvı ve kimyasallara karşı vücut koruyucu elbise
  • Emniyet Şeridi
  • Emniyet Alan Perdesi
  • Emniyet Kemeri
  • Eldiven
  • Baret
  • İkaz Levhası
  • Çapak gözlüğü
  • Toz Gözlüğü
  • Toz Maskesi
  • Kulaklık
  • Gaz algılama ve alarm sistemleri 

27 Ekim 2015 Salı

Alçı Çeşitleri

Alçılar genel olarak yapılarına göre dört gruba ayrılabilir.

Adi Alçı

Alçı taşının öğütüldükten sonra, bünyesindeki suyun ¾’ünü kaybedinceye kadar 120-160C arasında pişirilmesiyle elde edilir. Adi alçılar, dış atmosfer etkisine dayanım göstermezler. Adi alçı yapıda, iç sıvada, içine lifli malzeme katılarak kartonpiyer işlerinde, bölme alçıpan ve kum katılarak pano elaman olarak da kullanılabilir.

Katkılı Adi Alçı

Adi alçının işleme süresini uzatmak için içerisine, şekerli su, sönmemiş kireç, sıcak su, sodyum nitrat vb. katkılar ilave edilerek eldi edilen alçıdır. Sıva işlerinde kullanılır. Eğer pişirme süresi artırılırsa sertleşme süresi uzar.

Susuz Alçı

Alçı taşının, öğütüldükten sonra bünyesindeki iki molekül suyu tamamen kaybedinceye kadar pişirilmesiyle elde edilir. Tabii ve suni anhidritin öğütülmesiyle elde edilir. Genellikle pişirilmesiyle sıcaklığı 800-900C arasındadır.
Bu alçı, çeşitli dış tesirlere karşı oldukça dayanıklıdır. Aynı zamanda aşınma ve basınç dayanımı oldukça yüksektir. Yer döşemesinde, yapı elemanları üretiminde tek başlarına kullanıldığı gibi bir başka bağlayıcı ile beraber kullanılabilir. Sertleşmesini oldukça 6-20 saat arasında tamamlar.

Katkılı Susuz Alçı

Susuz alçının işleme özelliğini daha iyi hale getirme için içerisine, priz süresini hızlandırıcı katkı maddesi katılarak kullanılır. Diğer özellikleri susuz alçı gibidir.

İnşaat İhtiyaç Programı

İnşaat yapımında ihtiyaç programı inşa edilecek yapının genel olarak önceden ihtiyaçlarının kağıt veya program üzerinde belirlenmesidir. Bu şekilde maliyet, durumu, evin nasıl olacağı hakkında genel bir tespit yapılmış olur. İnşaat işi, bina olsun, alt yapı olsun, büyüdükçe ihtiyaç programı konusu önem kazanır. Öncelikle hesaplanması gereken şeyler; Ne için? Neyin? Nasıl? Kaça? yapılacağıdır.

Yapı büyüdükçe gereksinimler ilgili etkenler ve veriler çoğalır. Bunlar ne kadar gerçekçi ve doğru belirlenirse plan düzgün işlemiş olur. Bu sayede gereksinim-maliyet dengesi düzgün kurulur ve inşaat bitiminde net bir eşitlik yakalanmasa da şaşırtıcı şeyler ortaya çıkmaz.
Bu program içinde inşaat sürecinde yer alan bütün operasyonlar belirtilmelidir. İhtiyaç programı yapılmasında o yapının işlevlerini bilen deneyimli uzmanların, mimarların rol alması ve gereksinimlerin açık ve net bilgilerle tanımlanması gerekir. Altyapı, işlerinde ihtiyaç programı yapı sahibi adına yetkili bir teknik elemanla, deneyimli bir projeci mühendis tarafından yapılmalıdır.

İnşaat Nedir

İnsanlar göçebe hayatını bırakıp yerleşik hayata geçtikten sonra inşaatlar yaparak orada hayatlarını sürdürmeye başlamışlardır. Geçmişte yapı inşaat olarak kendini kanıtlamış birçok eserle tanıştık. Örneğin, Osmanlı’nın “Camileri”, Hindistan’ın “Tac Mahal’i” Çin’in “Çin Seddi” vb. Bu eserler ne kadar eski zamanda olsa da bu sektöre ekonomik ve teknik olarak ne kadar önem verildiğini göstermektedir.

İlerleyen çağlar içinde insanlar, devletler, yaşayış şekilleri, gereksinimler, kavramlar değişmiş ve yapılar çeşitlenmiş, büyümüştür. Kısaca, karada veya suda yapılan tüm bina, yol, köprü, baraj, kanalizasyon vb. tesislerin yapım çalışmalarına İNŞAAT denir. İnşaat işleri, bina inşaatı, altyapı inşaatı olmak üzere ikiye ayrılır.

İnşaat sektörü, insan yaşamını tümüyle etkileyen ve ilgilendiren bir sektördür. Bu sektörün yaptığı konutlarda oturur, okullarda okur, iş yerlerinde çalışır, yol vb. alt yapı tesislerinden yararlanarak yaşarız.

En önemli şey olan İnsan unsurunu yakından ilgilendiren inşaat sektörü, hatalar ve başarısızlıklar yapıldığı durumlarda çok kötü sonuçlarla karşılaşılır. Bu yapılan yanlışların deprem, sel baskını, heyelan, yangın vb. afetlerde meydana gelen kayıplardan sonra ne kadar önemli olduğu anlaşılır. İnşaat sürecindeki her kişinin planlı ve işinin hakkını vererek yapması, topluma daha düzgün, çağdaş ve sağlam yapılarda yaşama imkanı sunar.
Genel olarak İnşaat sektörünün sorunlarının ana nedenleri

  • Yapı kültürünün gelişmemiş olması,
  • Fazla kar için malzemeden kaçmak,
  • Uzman olmayan kişilerle çalışmak,
  • Sektördeki haksız rekabet,
  • Yasaların yeterince uygulanmaması,
  • Ekonomik zayıflıklar

Yapılarda Çağdaşlık

Değişen dünya ve düzende, yeniliklerde hızlı bir şekilde hayatımıza giriyor. İnsanların yaratıcılık gücü her konuda yeni fikirler, yorumlar, buluşlar getiriyor. İnsanların ihtiyaçlarını anlayarak hayatlarını daha kolaylaştırmak adına yapılan yenilikler kısa sürede tutuluyor ve benimsenir. Bu değişim sürecini yapı sektöründe de görebilmekteyiz. Çağdaş yapılar, günün yeniliklerine ve ihtiyaçlarını yakalayabilen yapılardır.

Yapı sektöründe yaşanan değişikliklerin nedenlerini; gereksinimlerin büyümesi, teknolojinin gelişmesi, ekonomik olanakların artması, sanayi sektörünün gelişmesi ve yaşam şeklinin değişmesi olarak sıralayabiliriz. Günümüzde teknolojinin çok hızlı geliştiğini düşünürsek ilerleyen yıllarda modern yapı sektöründe başka yeniliklerin yaşanacağı kesindir.
Yapı sektöründe geçen yüzyılda yaşanan önemli yenilikleri hatırlayalım;
  • Betonarme yapılar,
  • Çelik yüksek yapılar,
  • Asma köprüler,
  • Uzay kafes kirişli yapılar,
  • Otomasyon donatılmış akıllı binalar vs.


Son yüz elli yılda, ayrıca yapı malzemeleri, elemanları ve ekipmanında da pek çok ürün piyasaya çıktı.
  • Asansörler,
  • Kule vinçler,
  • Giydirme cepheler,
  • Güçlü iş makineleri,
  • Ön gerilimli, prefabrike yapılar,
  • Tünel kalıplar, tırmanır kalıplar, kayar kalıplar,
  • Çeşitli yalıtım malzemeleri,
  • Çeşitli köprü yapım sistemleri,
  • Bilgisayar donanımlı akıllı binalar vs.


Ayrıca 20. Yüzyılın içinde mimarı tasarımda yaşanan akımlar da günümüzün “yapı modası” olarak yenilikler arasında yerini aldı.

Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından Kira Yardımları

Kentsel dönüşüm uygulaması yapılan yerlere Dönüşüm Projeleri Özel hesabından kira yardımı sağlanmaktadır. Uygulama alanı dışındaki riskli yapılarda kentsel dönüşüm kira yardımı talebinin Müdürlükçe uygun görülmesi ve onaylamak üzere Bakanlığa gönderilmesi üzerine, doğrudan riskli yapı maliklerinin hesap numaralarına yapılır. Uygulama alanında kira yardımı talebinin uygulamayı yapan İdare veya TOKİ’ce uygun görülmesi ve onaylamak üzere Bakanlığa göndermesi üzerine, ilgililerine ödenmek üzere idare veya TOKİ’nin hesabına geçirilir. Dönüşüm projeleri Özel Hesabından ayrı kişiye hem kira yardımı ve hem de faiz desteği yapılamaz. Kira yardımından faydalananlar faiz desteğinden, faiz desteğinden faydalananlar ise kira yardımından faydalanamaz.

Tespit ve Yıkım Kredisi Şartları

Yapılacak tespitler için, özel hesaptan tespit kredisi verilebilmektedir. Bu kredi hak sahibine sağlandıktan sonra üç ay içerisinde tespitin yaptırılması ve Bakanlığa gönderilmesi zorunludur. Riskli alanda yer alan veya riskli olduğu tespit edilen yapılar için, Bakanlıkça özel hesaptan yıkım kredisi verilebilir. Kredi tutarının hak sahibinin hesabına aktarıldığı tarihten itibaren alt ay içerisinde yıkım işleminin yaptırılarak enkazının kaldırılması ve Bakanlığa bilgi verilmesi zorunludur. Her iki durum içinde Aksi bir durum olduğu takdirde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesinin 1.fıkrasında yer alan gecikme zammı uygulanır ve kredinin tamamı hemen ödenmesi gerekir.

Özel hesaptan kredi kullanmak istenildiği durumlarda, bulundukları yerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine başvurulur. İl Müdürlüklerince incelenen kredi başvurularında uygun görülenler onaylanmak üzere Bakanlığa gönderilir.

Verilecek kredinin miktarı, her yıl Bakanlık tarafından yayımlanan Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ uyarınca belirlenecek yapı yaklaşık maliyetinin %1’ini Tebliğde öngörülmeyen yapı sınıfları için ise yapı keşif bedelinin %1’ini geçemez.

Açılan kredi peşin olarak Özel Hesaptan hak sahibinin hesabına aktarılır. Kredinin geri ödeme süresi 24 aydır. Geri ödemeler kredinin verildiği tarihi takip eden ayla başlar.

6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu

6306 sayılı kanun, deprem riski altındaki alanlar, riskli yapılar ve bu yapıların bulunduğu arsaları günümüz standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli bir şekilde yenilemeyi amaçlar. Herkesin sağlıklı, dengeli ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı olduğundan, Devlete bu hususta görevler yüklenmektedir.

Ülkemizin büyük bir kısmı deprem bölgesinde bulunduğundan ciddi risk altındadır. Buna rağmen, Ülkemizde bulunan yapıların büyük bir kısmının depremlere karşı dayanıklı olmadıklarından, orta şiddetteki bir depremde bile ağır derecede hasar görüp yıkıldıkları, bundan dolayı sosyal ekonomik problemlerin yaşandığı ve devletin beklenmedik bir anda büyük mali külfetler ile karşı karşıya kaldığı bilinmektedir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kamuoyunda kısaca Kentsel Dönüşüm Kanunu olarak adlandırılmaktadır. Bu kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un konusu; ülke ve kent ölçeğini göz önüne bulundurarak deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetler tehlikesi altında bulunan riskli alan ve riskli yapıları dönüştürmektir.

6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu ile afet riski altındaki alanlar ile riskli yapıların dönüşümünü sağlayarak, ülke genelinde sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir yapılar oluşturmak amacıyla çıkarılmıştır. Ülkemizde yaşanan depremler sonucunda ciddi can ve mal kayıplarının tekrar yaşanmaması ve şehirlerin; sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerine dönüştürülmesi hedeflenmiştir.

Riskli Yapı Denetimi Yapan Kurumların Dikkat Etmesi Gerekenler

Bu göreve üstlenen lisanslı kuruluşların, ilgili yönetmelikler gereğince binanın yapısının sağlam olup olmadığı yönünde detaylı teknik film çekimi yapmaları gerekmektedir. Kolon ve kirişlerin sağlam olup olmadığı yönünde alınan karotların o binadan alınıp alınmadığı belgelemesi açısından damgalanması suretiyle belli bir basınç altında kırılması suretiyle denetlenmesi gerektiği belirtiliyor.

Kuruluşları, tüm riskli yapı tespit raporu ölçümlemesini bağımsız bir şekilde gelerek işlem yapmaktadır. Yani, bu kuruluşları film çekimleri veya karot alımları sırasında onları kontrol edecek hiçbir denetim mekanizması bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 6.maddesi 3.fıkrasına göre riskli yapı tespitini gerçeğe aykırı yapan firmaların lisansları bakanlıkça iptal edilecektir. 

Buna göre;
  • Lisans başvurusunda gerçeğe aykırı bilgi ve belge sunduğunun tespit edilmesi,
  • Lisanslandırma şartlarının kaybedilmesi,
  • Risksiz bir yapının riskli veya riskli bir yapının risksiz olarak tespit edilmesi,
  • Riskli yapı tespiti neticesini etkilemeye yönelik olarak, yapıya ilişkin verilerin eksik ve yanlış alınarak hesaplama yapılması sebebiyle daha önce yazılı olarak uyarılmış olması,
  • Otuz günlük süre içinde, riskli yapı tespit eksiklerin düzeltilerek raporun Müdürlüğe sunulmaması, hallerinde lisansı Bakanlıkça iptal edilir.

Lisansı iptal edilen kurum ve kuruluşlar için beş yıl süre ile yeni bir lisanslandırma yapılmaz. Lisansı iptal edilen kuruluşun ortakları, bu kuruluştaki hisselerini devretseler dahi, beş yıl süre ile başka bir lisanslı kuruluşa ortak olamazlar, riskli yapı tespitinde görev alamazlar ve bu ortakların kurdukları kuruluşlara lisans verilmez.

2014 Yılı Kentsel Dönüşüm Verileri

2014 yılı kentsel dönüşüm verilerini Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce değerlendirdi. Kentsel dönüşüm için yıl içerisinde 79 bin başvuru yapıldığını belirten İdris Güllüce bu kapsamda 250 milyon liranın üzerinde kira yardımı gerçekleştirildiğini belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan açıklama doğrultusunda İdris Güllüce, 2014 yılında kentsel dönüşüm alanında yapılan çalışmaları şu şekilde değerlendirdi; 

  • 2014 yılında yaklaşık 130 bin adet birimin risk tespiti yapıldı
  • Risk tespiti yapılan binalardan yaklaşık 12 bin 500 tanesinin yıkımı gerçekleştirildi
  • 6306 sayılı kanun kapsamında idarelere toplamda 40 proje için 110 milyon lira aktarıldı
  • Toplam 152 riskli alan Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan edildi
  • İlan edilen 152 riskli alanda 392 bin adet bağımsız birim bulunmakta ve yaklaşık 1 milyon 100 bin kişiyi kapsamaktadır
  • Riskli alan ilan edilmek üzere dosyası hazırlanan ve bakanlıkta inceleme aşamasında olan 172 alan daha bulunmakta


Belediyelere çok büyük bir sorumluluk düştüğünü belirten Güllüce, kentsel dönüşümün bir iş birliği süreci olduğuna dikkat çekerek “el birliği ile vatandaşlarımızın riskli binalardan, hak ettikleri güvenli ve kaliteli binalara geçmelerini sağlayacağız” dedi. 

Riskli Yapıları Belirleyen Kuruluşlar

Riskli bina tespiti gerçekleştirip, süreçlerin daha sonraki seviyeye geçip ilerlemesini sağlayan kuruluşlar vardır. Bu tespitleri yapacak olan kuruluşlar şöyledir:

  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
  • İdareler(belediyeler-il özel idareleri)
  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisanslandırılacak kamu kurum ve kuruluşları
  • Üniversiteler
  • Sermayesinin en az %40’ı kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan şirketler
  • Depremden korunma, deprem zararlarının azaltılması ve deprem mühendisliğinin gelişmesine katkıda bulunmak gibi konularda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları
  • 29.06.2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’a göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda izin belgesi almış yapı denetimi kuruluşları ve laboratuvar kuruluşları
  • Mimarlık ve mühendislik hizmetleri veren ve 27.01.1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği Kanunu uyarınca büro tescilini yaptırmış kurum ve kuruluşlardır

Aplikasyon Uygulaması

Zemin hakkındaki gerekli etütlerin yapılması ve bilgi edinilmesinden sonra yapının projesi hazırlanır. Hazırlanan projenin uygulanabilmesi için inşaat sahasının kenarlarının arsa üzerinde belirtilmesi gereklidir. Bu işleme, yani planın zemine tatbik edilmesine aplikasyon denir. Aplikasyon işlemi için röper denilen sabit ve belirli noktalardan faydalanılır. Röper noktaları o yerin kadastro planında belirlenmiştir. Eğer röper noktası bulunmuyorsa çeşitli kontrollü bina, çeşme, yol ve benzeri yerlere göre, varsa varsa röper noktasına göre inşaat sahasının bir kenarı belirlenir. Bu kenara göre diğer köşe ve noktalar bulunur. Bu noktalar kazıklar çakılarak belirlenir. Sonra nivo gibi yatay tablalı taksimatlı ölçme aletleri kullanılarak, sahanın açılı kenarlarının doğrultuları bulunur. Dik açılı kenarların tespitinde aynalı gönyeler kullanılır. Noktaların belirlenmesi çivili kazıklarla yapılır. Tesviye esnasında bu noktaların kaybolması ihtimaline karşı emniyet kazıkları çakılır. Düz arsalarda kolay olan ölçme işlemi, meyilli arsalarda kısa aralıklarla yatay olarak yapılır. Bu iş için latalar, kabarcıklı düzeçler ve şakül kullanılır. 
 
Düzeçle lataların yataylığı, şakül ile lataların başlama noktaları bulunur. Ayrıca mira, şerit metre, jalon ve ip kullanılır.
İnşaat sahası her zaman düz olmayabilir. Projenin zemine uygulanabilmesi için önce zemin düzeltilmelidir. Bu işlemlerden sonra plan ölçülerinin araziye uygulanabilmesi için ip iskelesi metodu kullanılır.

Kentsel Dönüşüm Yıkım Sonrası Uygulama

Kentsel dönüşüm yıkım sonrası uygulamayı gerçekleştirmek için ilk olarak, kat maliklerinin üçte bir çoğunluğunun isteği üzerine, tebligat ile kat malikleri kurulu toplantıya çağrılır. Bu isteği sadece kat malikleri değil, yöneticiler veya denetçiler de yapabilmektedir.

Bu toplantıda yürütülecek uygulamalardan ve süreçlerden bahsedilmektedir. Bütün maliklerce oy birliği ile anlaşma sağlanamaması halinde, öncelikle riskli yapının değeri, Sermaye Piyasası Kurulu’na kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve bu değer gözetilerek oy birliği ile anlaşmaya çalışılır. Anlaşma sağlanamaması durumunda, yapılacak uygulamaya sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karar toplantıda bulunan bütün kat maliklerince imzalanır.

Eğer üçte iki çoğunluk sağlanıp süreç karara bağlanırsa, karara katılmayanlara ve kat malikleri kurulu toplantısına iştirak etmeyenlere noter vasıtasıyla tebliğ edilir ve bu tebliğde, on beş gün içinde bu kararın kabul edilmemesi halinde bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu payların rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına bağımsız olarak tescil edileceği bildirilir.

Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi

Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, müteahhitin projeyi zamanında yapması teslim etmesi, arsa sahibinin proje tamamlandıktan sonra gerekli tapuları teslim etmesine dayanan iki tarafında birbirine borçlu olduğu sözleşmedir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin şekil şartı noter tarafından düzenlenmek zorunda olmasıdır. Resmi şekil şartına tabi olması ve gayrimenkul devri huşuları içermesi nedeniyle kat karşılığı inşaat sözleşmeleri tek taraflı olarak fesh edilemezler sözleşmeyi tek taraflı fesh etmek isteyen tarafın mahkemeye başvurarak feshin mahkeme kanalı ile yapılmasını sağlaması zorunludur.

6306 sayılı Yasa ise uygulama açısından önümüze çok ciddi bir kat karşılığı inşaat sözleşmeleri sorunu doğurmuştur. Yasanın uygulamasının çok yeni olması ve mahkemeler ve Yargıtay nezdinde henüz bir içtihadın oluşmamış olması nedeniyle bu konuda sorunlar yaşanabilmektedir. Hak sahibi riskli yapı tespitinin öncesinde veya sonrasında bir firma ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı halde uygulama esas kat malikleri toplantısında başka bir firmanın arsa paylarının 2/3 çoğunluğu ile imzalanan ve toplantıda kabul edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin kabulü halinde bu kat maliki ve hak sahibinin hukuki durumunun ne olacağıdır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi karma akitler olup anlaşma ile tarafların sona erdirmeleri haricinde tek taraflı fesh edilememekte, mahkemeye başvurarak haklı gerekçe var ise dava yoluyla sona erdirilebilmektedir. 

6 Ekim 2015 Salı

Akıllı Şehirler Nasıl Olacak

Akıllı şehirlerin temellerini, internet üzerinden çalışan akıllı denetleme, uyarı ve düzenleme sistemleri, birbiriyle konuşan araç ve sistemler oluşturacak. Bu anlamda şehirler parça parça bile olsa çoktan akıllanmaya başladı bile. Şehirlerdeki gündelik hayatın akışının kontrolünden kaynakların planlanmasına dek birçok alanda dijital uygulamalar yavaş yavaş hayata geçiriliyor. Tabi bu değişimdeki en önemli faktör teknolojinin gelişmesi ve maliyetlerin uygun hale getirilmesi… bütün verilerin toplandığı, düzenlendiği, analiz edildiği ve karar destek sistemlerine girdi olarak sunulduğu dijital bilgi toplama merkezlerinde, analitik sistematiklerin de etkin kullanımıyla gelişmiş ülkelerde şehirlerin yönetim ve işleyişi çok daha rasyonel yürüyebiliyor, insanların yaşam kalitesi artabiliyor. Uzmanlara göre yakın bir gelecekte akıllı teknolojiler, cep telefonlarıyla bile ulaşılabilen akıllı şehir uygulamaları sayesinde eğitimden eğlenceye, tıptan ulaşıma, her alanda yaşamımızın vazgeçilmez parçaları olacak. Vatandaşların bilgi ve hizmetlere erişimi kolaylaşırken, verimlilik artacak, maliyetler düşecek. Tüm bunların sonucunda akıllı şehirler, küresel arenada rekabetçi bir kimliğe kavuşarak, her bakımdan diğer şehirlerin önüne geçecek. Akıllı şehirlerle ilgili önemli bir noktada tamamıyla ulaşılıp, tamamlanacak bir hedef olmaması… Akıllı şehir kavramı gerçekte, bir “süreci” ifade ediyor. Nitekim bu süreç başlamış durumda, gelişen teknoloji, maddi imkanlar ve bu yönde ortaya konan iradeye bağlı olarak sürekli gelişip ilerleyecek. Akıllı şehir uygulamaları, konusunda bazı şehirler diğerlerinden daha önde olsalar da henüz hepsinin yolun başlarında olduğunu söyleyebiliriz.

Bir şehrin akıllı şehir olarak nitelendirilebilmesi için, başlıca sekiz alanın tümüyle ya da çoğunda şehirlerin sorunlarının çözümü için bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak, akıllı çözümlerin geliştirilmesi ve şehir halkının bu çözümleri bir yaşam biçimi olarak benimseyip kullanmaları gerekiyor. “akıllı enerji, akıllı bina, akıllı ulaşım, akıllı teknoloji, akıllı sağlık hizmetleri, akıllı altyapı, akıllı yönetişim” ve tüm bu akıllı çözümleri benimseyip kullanacak “akıllı şehirli”, şehirlerin akıllı olarak, nitelendirilebilmesi için başlıca kriterler olarak sayılıyor. Araştırma şirketi Frost & Sullivan’ın raporuna göre, 2025 yılına kadar 26’dan fazla akıllı şehir olacağı ve tahmin ediliyor. Akıllı şehir kriteri olarak sayılan alanların çoğunda olmasa dahi birkaçında birden yatırım yapan şehirler ise “sürdürülebilir şehir” olarak adlandırılıyor. Türkiye’den bu rapora giren sekiz şehrin (İstanbul, bursa, ankara, Eskişehir, izmir, denizli, Antalya ve adana) sürdürülebilir şehir seviyesinde olacağı ön görülüyor.   

Kentsel Dönüşümde 2015 Kira Yardımları

Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin büyük önem verdiği kentsel dönüşümde 2015 yılında yapılacak kira yardımı 735 liraya yükseldi.

Kentsel dönüşüm nedeniyle adeta bir seferberlik içerisinde olan Türkiye’de çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere TOKİ, Emlak Konut GYO ve yerel belediyeler dönüşüm projelerine büyük önem veriyor.

2013 yılında 630 lira, 2014 yılında 680 lira olan kira yardımı 2015’te 735 liraya yükseldi. İstanbul’da kira yardımlarını yerel belediyeler yapıyor. 18 ay boyunca alınabilen kira yardımının 5 aylık bölümü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan peşin olarak tahsil edilebiliyor. Bunun nedeni taşınma esnasında oluşabilecek maliyetler olarak belirtiliyor.

Maliklerin 2015 yılında kira yardımı olarak 735 lira, kiracıların ise bir defaya mahsus 1470 lira alacağı belirtildi. Kentsel dönüşümle ilgili olarak tüm merak edilen ALO 181 Hattı’nda cevap buluyor.

İstanbul’da büyük bir etki oluşturulacağı düşünülen ve kısa süre içerisinde olması beklenen büyük Marmara depremi, büyük felaketlere neden olmadan dönüşüm gerçekleştirilmeli. Çünkü bugün kadar üzerinde çalışılan binaların yüzde 99’u çürük çıktı. İstanbul’da Fikirtepe, Gaziosmanapaşa, Zeytinburnu, Bağcılar gibi birçok bölgenin kentsel dönüşüme büyük ihtiyacı var.

Kentsel dönüşümü rantsal dönüşüm olarak adlandırmak büyük bir hata olur. Bunun nedeni, işin özünde insan ve insan yaşamanın olması. Beklenen büyük deprem meydana gelmeden bir an önce kentsel dönüşüm için gerekli başvurular yapılmalı. 18 ay boyunca 735 liralık kira yardımı toplamda 13 bin 230 lira yapıyor ve de bu rakam, kiralık konutlara bakıldığında çok iyi bir miktar olarak göze çarpıyor.

Kentsel dönüşüm kira yardımı nasıl alınır?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşümde maksimum 18 ay olmak üzere 680 lira kira yardımı yapabiliyor.  

6306 sayılı kanun kapsamında sürdürülen kentsel dönüşüm çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere TOKİ, Emlak Konut GYO ve yerel belediyeler dönüşüm sürecini hızlı bir şekilde sürdürüyor.
Kentsel dönüşüm kapsamında hak sahiplerine kira yardımı söz konusu.. yapımıc firma, tüm hak sahipleriyle anlaşıp ruhsat aldıktan sonra kira yardımı yapıyor. Ruhsat alım aşaması tamamlandıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda 680 lirayı geçmemek kaydıyla kira yardımı yapıyor. Ayrıca bakanlığın kentsel dönüşüm kira yardımı maksimum 18 ay olarak belirlendi.

Aylık yapılan kira yardımı bedeli TÜİK tarafından yayınlanan tüketici fiyat endeksi raporuna göre güncelleniyor. Ayrıca yapılan yardım bedeli, taşınma bedelleri de göz önünde bulundurularak 5 aylık peşin ödenebiliyor.  

Şantiye Nedir

İnşaatta kullanılacak çeşitli yapım üretim, depolama, tamir ve bakım tesisleri ile tüm çalışanların gerektiğinde yeme ve yatma ihtiyaçlarını da karşılayacak yapılara şantiye denir.
Şantiyeler inşaatın yapıldığı ve inşaat malzemelerinin bulunduğu yerdir. İnşaatın başlangıcından bitişine kadar olan her uygulamasında önemli bir yere sahiptir. Şantiye direk olarak inşaatın kalitesini ve başarısını etkilemektedir. Şantiye tesisinin yeterli düzeyde iyi olması verimliliği, sürati, karlılığı, personel moralini olumlu yönde etkilemektedir.

Genellikle şantiye tesisi oluşturma harcamalarının karşılığı olmaz. Şantiye bitiminden sonra bu tesislerin satılma durumu mümkün değildir. Bu nedenle şantiye tesislerinin yeterli düzeyde iyi olmasının yani sıra ekonomikte olmaları gerekmektedir. Yapılacak şantiyenin sökülüp başka yerde kullanılma durumu, tamamen veya kısmen gözden çıkarılması, Üçüncü şahıslara devredilmesi, başka amaçlarla kullanılması gibi olasılıklarda düşünülmelidir.

Şantiyenin planlamasının düzgün bir şekilde yapılması gerekmektedir. Şantiye planlaması işi deneyimli bir şantiyeci ile projeci bir mimar tarafından işbirliği halinde ele alınmalıdır. Büyük şantiye planlamalarında Makina Mühendisi, Şantiye elektrikçisi ve tesisat işleri yöneticisinden de yararlanılması gerekir.  

Şantiye Planı

  • Yasalara, kurallara uygunluk,
  • İşlevsellik,
  • Yeterlilik,
  • Ekonomik yapım,
  • Sağlamlık,
  • İşletme ekonomisi,
  • Ulaşım olanakları,
  • Tesisin yapım hızı,
  • Güvenliği,
  • Haberleşme, altyapı sağlama olanakları

Yıkım Ruhsatı Düzenleme

Riskli binalarında tespiti sürecinin ardından, maliklerden birinin, birkaçının veya vekillerinin talebi üzerine kurumlara yıkım için engel kalmadığını belli edecek belgeler bildirilerek kentsel dönüşüm yıkım ruhsatı düzenlenebilir.
Kentsel Dönüşüm Yıkım Ruhsatı Düzenlemek için Yapılacak İşlemler;

  • Riskli yapının tahliye edilmesi
  • Elektrik, su ve doğalgaz gibi hizmetlerin kapatıldığı bu kurumlardan alınan belgeler karşılığında tespit edilmişse
  • Yıkım sorumlusu olarak fenni mes’ul belirlenmişse
  • Diğer maliklerin muvafakatı aranmadan Belediye Başkanlığınca altı iş günü içerisinde yıkım ruhsatı düzenlenecektir.


Uygulama sürecinde malikler arasında bir sıkıntı yaşanmadan oy birliği sağlanması halinde yıkım sürelerinin işleyeceği yönündeki kanaat bu madde ile giderilmiş olup malikler taşınmazı tahliye ettiklerini belgeledikleri ve yukarıda belirtilen süreçler tamamlandığı takdirde 60+30 günlük süreleri beklemeden yıkım ruhsatını alabilecek ve yeniden yapım sürecini hızlı bir şekilde gerçekleştirebilecektir. Burada belirtilen tahliye sadece malikleri değil taşınmazda mevcut tüm kiracıların da tahliyesini kapsamaktadır

5 Ekim 2015 Pazartesi

Riskli Yapılarda Malikleri Toplantıya Çağırmak

Lisanslı kuruluşlar riskli tespit ettikleri binaların raporlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ileterek binayı riskli olarak kabul eder. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tapu’ya şerh koyar. Riskli yapı tespiti yapıldıktan sonra yasal olarak 60 gün içinde bina yıkılır yada yıkım süreci 30 günlük süreler ile uzatılabilir.

Riskli bina tespiti yapıldıktan sonra bina yıkılıp süreç başlayacağından dolayı, kat malikleri bir araya gelerek karar almalı; bina ortak karar protokolü ile birlikte bina yıkıldıktan sonra ne şekilde yapılacağı konusunda anlaşmaya varılmalıdır. Genelde risk raporu alamadan önce kat maliklerinin aralarında toplanıp anlaşmaya varmaları daha sağlıklı bir yol olacaktır.

Risk tespit raporu olan bina için kat maliklerinin tamamının anlaşmadığı durumlarda 2/3 oy çokluğu aranır. Bu oy çokluğu ancak toplantıda sağlanır. Riskli yapı raporu olan binadaki tüm kat maliklerinin noter kanalıyla toplantıya çağrılması zorunludur. Davet mektubunun tüm kat maliklerinin yasal ikametgah adresine yapılması yasal zorunluluktur.

İkinci toplantı öncesi Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) lisanslı değerleme kuruluşundan binanın bir değerleme raporu istenir. Noter kanalıyla yapılacak ikinci toplantı öncesinde SPK lisanslı değerleme kuruluşunun hazırladığı bu rapor tüm hak sahiplerine tebliğ edilir. Raporun içeriği önemlidir çünkü oy birliği ile anlaşma olmadığı takdirde raporda yazılan değer üzerinden anlaşmaya yanaşmayanların payları açık artırma ile satışa çıkacaktır. Açık artırma ile önce komşularına, komşularından biri almaz ise acele kamulaştırma ile Maliye Hazinesi’ne geçecek olan paylar lisanslı SPK değerleme kuruluşunun verdiği raporda yazan değer üzerinden işlem görecektir.

Malikler alınan karar ile yıkılacak binalarını istediği şekilde ve biçimde istediği şirkete yeniden yaptırabilir. Alınacak bu kararların geçerli olması için kat maliklerinin imzalayacakları bina ortak karar protokolünde imza altına alınmış olacaktır.
Riskli yapılarda 2/3 çoğunluk oranının bile sağlanamaması halinde yıkım yapıldıktan sonra yeniden yapım için bir araya gelemeyen, anlaşamayan kat maliklerinin arsa haline gelen mülkiyetleri kamulaştırılabilir.

Deprem Risk Raporu

Kentsel dönüşüm avantajlarından faydalanmak amacıyla, 6306 sayılı kanunun avantajını kullanarak bireysel başvuru yaparak, deprem risk raporunu aldıktan sonra binanızın yıktırıp daha esnek ve güvenilir bir yapıya dönüştürmek mümkündür. Evlerinin eski ve afet riski taşıdığını düşünen vatandaşlar bağlı bulundukları belediyelere başvurup güncel imar durumunu aldıktan sonra lisanslandırılmış olan kuruluşlara başvuruda bulunabilirler.

Deprem risk raporu, başvurulan lisanslandırılmış kuruluşlar tarafından bakılarak tespit edilir. Binanın risk tespitinden binada bulunan herhangi bir kat maliki başvuruyu gerçekleştirebilir.Riskli bina tespitinden sonraki yapım aşamasında üç iki çoğunluk sağlanması gerekmektedir. Bu çoğunluk sağlandığı takdirde diğer üçte birlik kısım uygulamaya uymak zorundadır.

Firmamız GN İNŞAAT gibi lisanslandırılmış kuruluşlardan alınan deprem risk raporları sayesinde, hak sahipleri kentsel dönüşümde verilen bütün finansal avantajlardan yararlanabilirler. Bakanlıkça lisanslandırılmayan kuruluşlardan alınan raporlar bu kanundan yararlanmak için kullanılmaz. 

Binalarınız, onbeş yıl önce yapıldıysa deprem yönetmeliğine uymama durumundan dolayı depreme karşı dayanıksız olabilir ve potansiyel riskli bina durumundadır. Ayrıca binanızda kolon veya duvar çatlakları mevcutsa yine başvuru gerçekleştirip binanızın riskli olup olmadığına baktırabilirsiniz. Aşağıdaki belgeler ile örnek dilekçeyi doldurarak Bakanlık’tan yetkilendirilmiş kuruluşa başvuruda bulunduğunuzda binanız için çalışmalara hemen başlanacaktır.

Deprem Risk Raporu için Hazırlamanız Gereken Belgeler Nelerdir?

  • İlgili Belediyeler İmar Müdürlüğü veya Tapu Müdürlüğü’nden binaya ait statik veya mimari proje
  • İlgili Belediyede binaya ait proje bulunmadığı takdirde hazırlatılacak binanın taşıyıcı sistem rölöve projesi
  • Varsa bina için daha önce almış olduğunuz teknik raporlar
  • Bakanlık lisanslı kuruluş başvuru dilekçesi
  • Tapu fotokopisi
  • Nüfus cüzdanı fotokopisi
  • Tapudan kat maliklerini ve arsa oranlarını belirten bağımsız bölüm gösterir belge

Yapı Nedir

İnsanların, hayvanları ve bitkilerin ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli yapı malzemeleri ile inşaa edilen tesislere yapı denir. Yapılar içerisindekileri olumsuz doğa koşullarından koruyan, tasarım ile birlikte bir çok yapı malzemesinin bir araya gelerek oluşturduğu bir bütündür.
Yapılarda belirli bir standart olmalıdır, bu standartlar insanların yaşadıkları ortamda konfor ve huzurlu yaşayabilmesi için asgari şartların sağlanmasıdır. Yapılar emniyetli, ekonomik, estetik ve fonksiyonel olmalıdır.

YAPI SINIFLARI NELERDİR. 

Yapılar birçok özelliklerine göre değişik şekillerde sınıflandırılabilir. 

İNŞAA MAKSATINA GÖRE YAPI SINIFLARI

Konaklama yapıları (otel vb.)
Sağlık Yapıları (hastane vb.)
Dini yapılar (Cami vb.)
Ticaret yapıları (iş merkesi vb.)
Sosyal yapılar (tiyato, sinema vb.)
Ulaştırma yapıları (yol, köprü vb.)
Su yapıları (baraj vb.)
Spor yapıları (stadyum vb.)
Eğitim yapıları (okul vb.)
Anıtlar 
Konutlar (ev, apartman vb.)
Endüstri yapıları (fabrika vb.)

TAŞIYICI ELEMANLARINA GÖRE YAPI SINIFLARI

Yapının kaba inşaatına oluşturan ve yük taşıyan elemanların, yapılış ve üzerine gelen yükleri taşıyış şekillerine göre sınıflandırılmasıdır.
Yığma (masif) Yapılar : Binalardaki döşeme ve çatı gibi yatay taşıyıcı sistem yükleri, iç ve dış duvarlar tarafından taşınarak temele nakledilecek şekilde yapılan yapılardır. Bu tür yapılarda yükün tamamını duvar taşıdığı için, yapının bazı bölgelerindeki duvarların değiştirilmesi veya iptal edilmesi tehlikeli ve zordur. Ahşap yığma ve kagir yığma olarak ikiye ayrılırlar.
Karkas İskeletli Yapılar : Bu yapılarda yükü taşıma ve aktarma işlemi şu sıraya göre oluşturulmalıdır. Döşeme ve çatı kendi ağırlıklarını ve üzerlerine gelen yükleri yatay taşıyıcı elemanlar olan kirişlere iletirler. Daha sonra bu kirişler bu yükleri, üzerine oturdukları düşey taşıyıcı elemanlara  yani kolonlara iletirler. Kolonlarda bu yükleri temele iletirler. Yapıdaki bu sistem sayesinde kolonlar arasında boşluklar oluşur. Bu boşlukları kapatmak ve yapıyı bölmelere ayırmak için tuğla veya gaz beton bloklarından duvar örülür. Yapının bir kısmı karkas, bir kısmı da  ahşap yapılabillir. Bu tür yapılara karma yapı, veya yarı karkas, yarı yığma yapı denir.
Ahşap İskeletli Yapılar : Ahşap iskeletli yapılar; yatay ve düşey  taşıyıcı elemanları ağaçtan yapılan bir yapı türüdür. Tarihi evler vb.
Betonarme İskeletli Yapılar : Yatay ve düşey taşıyıcı sistemi betonarme yapı elemanlarından oluşan yapı türüdür. Ülkemizde en çok kullanılan yağı türüdür.
Çelik İskeletli Yapılar : Yatay ve düşey taşıyıcı elemanları çelikten yapılan yapılardır. Bu elemanlar çeşitli cins ve ebatlardaki, profil ve levhalardan; kaynak, cıvata ve perçin gibi birleştirme yöntemlerinden yararlanılarak oluşturulurlar. 
Prefabrike Yapılar : Binanın taşıyıcı sistemini oluşturan yapı elemanları, inşaa mahalinde birleştirilebilecek şekilde önceden hazırlanan yapı türüdür. Hafif ve ağır prefabrike olmak üzere ikiye ayrılırlar.

SÜREKLİLİĞİNE GÖRE YAPI SINIFLARI

Yapı kullanım amacına hizmet edecek şekilde planlanırken, kullanım süresine göre geçici ve kalıcı olmak üzere iki kısma ayrılır.
Geçici Yapılar : Kısa ve geçici bir süre kullanılmak ve ihtiyaçlara cevap vermek üzere, başkasının ya da bizzat sahibinin toprağı üzerine yapılan şantiye binası, kulübe, vb. hafif yapılardır.
Kalıcı Yapılar : Süresiz kullanılmak veya uzun bir süre kullanılması ve belirli ihtiyaçlara cevap vermesi için yapılan yapılardır. Tapu siciline kayıtlıdırlar.
BULUNDUKLARI YERE GÖRE YAPI SINIFLARI
Yapılar tamamen büyük bir kısmı yer yüzeyinin altında veya üzerinde inşaa ediliş durumuna göre ikiye ayrılırlar
Alt Yapılar : Yol, su, kanalizasyon, köprü vb. ile zemin seviyesinin altında kalan yapılara denir.
Üst Yapılar : Zemin seviyesinin üstünde yapılan tüm yapılardır.
MÜLKİYETİNE GÖRE YAPI SINIFLARI
Resmi Yapılar : Devletin kamu ve kuruluşlarına yapmış veya yaptırmış olduğu yapılardır.
Vakıf Yapıları : Toplum hizmetlerinin devamlı olarak yürütülebilmesi için şahıs veya kurumlar tarafından yardım ve bağış olarak bırakılan mülk veya kapitalleri işletilen resmi nitelik taşıyan kuruluşlara vakıf denir. Vakıflar tarafından inşaa edilen  veya mülkiyetleri vakıflara devredilen yapılara vakıf yapıları denir.
Özel Yapılar : Şahıs veya işletmeler tarafından inşaa ettirilen veya çeşitli amaçlarla kullanılan yapılardır. 
İNŞAA EVRELERİNE GÖRE YAPI SINIFLARI
Kaba Yapı : Temel, duvar, kolon, kiriş, döşeme vb. işleri kapsayan iş grubuna kaba yapı denir.
İnce Yapı : Bir yapıda kaba yapıdan sonra gelen ve sıva, boya, badana, yalıtım, temiz ve pis su tesisatı vb. işleri kapsayan ve kaba yapıyı örten uygulamalara ince yapı denir. 

Yeşil Bina Nedir

Yeşil binalar, doğal kaynakların en verimli şekilde kullanılması için projelendirilmiş, çevre dostu binalardır. Yapılan ölçümler sonucunda, Dünya'daki iklim değişikliklerine neden olan küresel ısınmanın ve ekolojik dengenin bozulmasında en büyük payın inşaat sektörüne ait olduğunun fark edilmesi ile sürdürülebilirlik, yeşil bina ve çevrenin korunması konuları daha da önem kazanmaya başlamıştır. Yapı sektörü, sertifikasyon sistemleri ile doğaya uyumlu, enerjiyi etkin kullanabilen, içerisinde yaşayan ve çalışan insanların sağlığını korumayı hedefleyen yeşil bina projeleri geliştirmiştir.

YEŞİL BİNALARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

Yeşil binalarda kullanılan, beton, tuğla ve yalıtım malzemelerinin %80’i, alüminyumun %79’u, çeliğin %65’i, ve camların %21’i geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşmaktadır ve binaların en önemli özelliklerinden birisi budur, diğer özellikleri aşağıda kısaca açıklanmaya çalışılmıştır.

Enerji Kullanımı : Yeşil binalardan beklenen en temel işlev bina içerisindeki ısının muhafaza edilmesi ve yakıt tüketiminin azaltılmasıdır. Yalıtım malzemeleri binanın kullanım amacına uygun olarak geri dönüşümü olan malzemelerden seçilir. Isı, su, ses ve yangın yalıtımı ile birlikte bina bir bütün olarak ele alınır.Gün ışığından uzun süre faydalanabilmek için binanın uygun bölümlerine camlar yerleştirilmesi, bina içerisinde geçiş yolu olarak kullanılan hol, apartman boşluğu vb. yerlere hareket sensörü ile çalışan aydınlatma sistemleri, sıcak su ihtiyacı için güneş kolektörleri ve bina içerisinde kullanılacak bireysel cihazların A+ enerji tasarrufu sınıfında yer alması vb. önlemeler enerjinin etkin kullanılmasında önemli roller oynamaktadır.

İç Hava Kalitesi : Yeşil binalarda konfor şartlarını sağlamak için uygun yalıtım, pencere seçimi, ve havalandırma sistemleri ve menfezler kullanılır. 

Su Yönetimi : Son yıllarda yaşanan kuraklıklar nedeni ile su tasarrufu daha da önem kazanmıştır. Yeşil binalarda hareket sensörlü armatürler, yağmur suyu biriktirme ve artıma sistemleri, çift kademeli ekonomik rezervuarlar kullanılarak suyun en verimli şekilde kullanılması amaçlanmaktadır.

Yeşil binaların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engelin, yapım aşamasındaki yüksek maliyet olduğu kanısı yaygın olmasıdır. Yeşil binaların inşaat maliyetinin normal binalara göre %2 daha fazla olduğu ve kullanım süresi boyunca da 10 kata kadar kazanç sağladığı da bir gerçektir. Yapılan araştırmalarla, bahsedilen kazancın  enerjinin kullanımındaki tasarruf olduğu gözlemlenmiş bunun ile birlikte bu tip binalarda çalışan insanların üretkenliğinin de arttığı tespit edilmiştir. 20 yıllık bir zamanda yayılan araştırmalar neticesinde bazı yeşil binaların m2 başına 53-71 dolar arasında kazanç sağladığı, farklı sektörlerde ise 130 milyon dolarlık enerji tasarrufu sağlayabileceği de tespit edilmiştir. 

Riskli Binaların Yıkım Süreci

Binaların yıkım süreci, riskli bina tespit raporunun kesinleşmesi ile başlar ve kat maliklerine 60 günden az olmamak kaydıyla yıkım süresi belirlenir. Yıkım yapılacak binanın üzerinde ipotek olması yıkıma engel değildir, bina yıkıldıktan sonra da ipotekler hisseler üzerinden devam edecektir.

Verilen bu süre zarfında binanın yıkılıp yıkılmadığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm İl Müdürlükleri tarafından kontrol edilir. Belirlenen sürede, binanın yıktırılmadığı tespit edilirse, kat maliklerine, binayı yıktırmaları için 30 günden az olmamak kaydıyla ek bir süre ve bu süre içerisinde binanın yıktırılmaması durumunda idari makamlar tarafından yıkım işleminin yaptırılacağını belirten tebligat gönderilir.

Kat maliklerinin verilen ek sürede de yıkım işlemini yaptırmaması durumunda, binanın tahliyesi ve yıkım masrafları dönüşüm projeleri hesabından karşılanmak suretiyle yıkım mahalli ve mülki amirler tarafından yapılır ya da yaptırılır.

Tüm bu süreç sonrası riskli yapının hala yıkılmaması durumunda masrafları tapu dairlerine bildirilerek Bakanlık tarafından yıkılır ya da yıktırılır. Tapu daireleri hak sahiplerinin arsa payları üzerine masraf tutarlarının müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak bakanlığa ve hak sahiplerine yazılı bilgi verir.

RİSKLİ BİNANIN YIKILMASINDAN SONRAKİ SÜREÇ

Yönetici, denetçi ya da kat maliklerinin üçte birinin noter kanalıyla yapacağı tebligat sonrası kat malikleri kurulu toplantıya çağırılmalıdır. Toplantı davetinin usulüne uygun olmaması durumunda, itiraz yolları açık olacağından sürecin uzama ihtimali de düşünülerek bu konuya hassasiyet gösterilmelidir. 

İlk toplantıda yapılacak uygulamalar için oy birliği ile karar alınamaması durumunda, ikinci toplantı öncesi Sermaye Piyasası Kurulu'na kayıtlı faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına binanın değeri tespit ettirilir ve noter aracılığı ile yapılan ikinci toplantı davetine eklenerek kat maliklerine bildirilir. İkinci toplantıda oy birliği ile anlaşma sağlanmaya çalışılır, oy birliği ile anlaşma sağlanamaması durumunda yapılacak uygulamaya maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilebilir ve tüm malikler tarafından bu karar imzalanır. Alınan karar, toplantıda bulunmayan ve alınan karara katılmayan kat maliklerine noter kanalıyla tebliğ edilir. Gönderilen tebligatta, alınan bu kararı 15 gün içerisinde kabul etmemeleri halinde hisselerinin Bakanlığın belirleyeceği rayiç değerden az olmamak kaydıyla diğer hisse sahiplerine açık artırma usulü ile satılacağı, satışın gerçekleşmemesi durumunda ise hisse bedellerinin bakanlıkça ödenerek hazine adına resen tescil edileceği bildirilir. 

Riskli Yapıların Yıktırılması

Kentsel Dönüşüm için en önemli süreçlerinden bir tanesi riskli yapıların yıktırılmasıdır. Riskli Yapı olarak kabul edilmiş ve tapu kütüğüne kaydedilmiş binalara, riskli yapının yıktırılması için 60 günden az bir süre verilmektedir. Bu süre içinde binaların yıkılıp yıkılmadığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü tarafından tespit edilir. 

Riskli yapı olarak kabul edilmiş binanın kontrolü sonucunda, yapının yıkılmadığı tespit edilirse 30 günden az olmamak üzere bir ek süre verilerek tebligatta bulunulur. Bu süre zarfı içinde de bina yıkımı gerçekleşmez ise idare tarafından binanın yıkılacağı tebligatta belirtilir.
Verilen süreler sonucunda riskli yapıların yıktırılmaması halinde; taşınmaz insandan ve eşyadan tahliye yerel yönetimlerin de katılımı ile mülki amirler edilerek tarafından yıkılır yada yıktırılır. Bu yıkımın masrafı dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanır. Buna rağmen de yıkım gerçekleşmez ise Bakanlık tarafında yazılı olarak idareye bildirilir ve riskli olduğu tespit edilen yapılar. Bakanlık tarafından yıkılır yada yıktırılır.

Riskli Alan Nedir

İnsanların yaşam alanlarında yaşadıkları binalarda can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, bütün yapılaşmalar veya zemin yapıları riski taşıyan alanlardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya İdare (Belediyeler ya da İl Özel İdareleri) tarafından belirleneni, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından kararlaştırılan alandır.
Riskli alan tespitinde en önemli etkenler; Zemin yapısı nedeniyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan alanlar veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan alanlardır.
Riskli bina bulunan alanlar; yeterli ulaşım yolları bulunmayan alanlar, uygulama bütünlüğü bakımından riskli alana sokulan alanlar; zemininde, sıvalaşma, heyelan bulunan alanlar riskli alan tanımındaki parametrelerdir.

RİSKLİ ALAN TESPİTİ NASIL YAPILIR?

  • Yapılaşma veya zemin yapısı sebebiyle risk taşıdığına dair teknik rapor.
  • Daha önce yapının veya zeminin bulunduğu alanlarda meydana gelmiş afet varsa, bunlara dair detaylı bilgiler.
  • Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı sınırlandırma haritasını.
  • Alanın varsa uygulama imar planını.
  • Alanda bulunan kamuya ait taşınamazların listesini.
  • Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını. 
  • Zemin yapısı sebebiyle riskli alan olarak tespit edilmek istenilmesi halinde yer bilimsel etüt raporunu.
  • Alanın özelliğine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından istenecek sair bilgi ve belgeleri ihtiva edecek şekilde hazırlanmış olan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın görüşü alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenir ve teklif olarak Bakanlar Kurulu’na sunulur.


Bu talepte TOKİ veya İdareler bulunabildiği gibi gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan riskli alan tespit talebinde bulunabilir. Riski alan belirlenmesi için bu alanda taşınmaz maliki olan gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri, belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosya ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ve idarelerden riskli alan tespitinde bulunabilir. Yapılacak incelemeler sonucunda uygun görülen talepler; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın görüşü alınarak, teklif olarak Bakanlar Kurulu’na sunulur.

16 Eylül 2015 Çarşamba

İnşaat Projesi Aşamaları

İnşaat projeleri çalışmaları çeşitlik mühendislik ve mimarlık hizmetlerini içermektedir. Bazı kapsamlı yapı işlerinde iç mimarlık, Peyzaj, Şehir Planlaması gibi başka mesleki hizmetler de gerekebilir.
Yapılar için gerekli olabilecek projelerde genellikle, Mimari projeler, Statik Projeleri, Sıhhi tesisat, ısıtma, havalandırma, iklimlendirme, sıcak su, doğalgaz vb. projeleri, Elektrik; aydınlatma vb. elektrik tesisatı projeleri şeklinde belirlenebilir.
Her proje hizmetinin çeşitli aşamaları vardır. Bunlar mimarı projelerde, Fikir projesi, Avan projesi, Kesin proje, Uygulama projesi, Detay projeleri ve ihale dosyasının hazırlanması şeklindedir.
Mühendislik projelerinde; inşaat mühendisliği projeleri, Mekanik tesisatı projeleri, Elektrik tesisatı projeleri, Altyapı ve çevre düzenleme projeleri, Sanayi ve Tesis projeleri şeklindedir.
Proje bedellerinin hesap şekilleri, ilgili Meslek Odalarının çıkardıkları özel yayınlarda, mesleki kontrollük ve TUS (Teknik Uygulama Sorumluluğu) hizmetlerini de içerecek şekilde göstermektedir.

Tasarım çalışmalarında, tasarım ekibinin lideri;

  • İnşaat altyapı ile ilgili ise İnşaat Mühendisi,
  • Üstyapı inşaatı ile ilgili ise Mimar,
  • Dekorasyon işi ile ilgili ise İç Mimardır.


İnşaat sonunda, yapım sırasındaki değişiklikleri gösteren projelerin çizilmesi ve saklanması da unutulmamalıdır.

Gaz Beton Nedir

Gaz beton’un 1924 yılında patenti alınmıştır. 1929 yılında YTONG adıyla üretilerek kullanılmaya başlanmıştır. Gaz beton, geleneksel inşaat malzemeleri veya betona oranla çok hafif bir malzemedir. Ayrıca, içindeki hava kabarcıkları nedeniyle yüksek ısı yalıtım özelliğine sahip, bir tür hafif beton olarak bilinmektedir. Gaz beton; çimento, kum, sönmemiş kireç, çok düşük konsantrasyonda alçıtaşı ve su karışımına gözenek oluşturucu alüminyum ilave edilmesiyle elde edilir.
Gözenekli yapısı sayesinde iyi ısı yalıtımını sağlayan, hafif, yeterli basınç dayanımına sahip, yangına ve depreme dayanıklı hafif beton grubuna giren bir yapı malzemesidir. Üstün özellikleri ile gaz beton yapı malzeme ve elemanları; tek ve çok katlı konutlarda, sosyal ve turistik tesislerde, ticaret ve sanayi yapılarında sağladığı ekonomi, kalite, konfor ve hız nedeniyle güvenle kullanılmaktadır.

Gaz beton Avantajları

  • Isı yalıtım özelliği çok iyi bir malzemedir. Bunun nedeni gözenekli bir yapıda olması ve beton, delikli tuğla, biriketten daha hafif olmasıdır.
  • Gaz beton çok hafif bir malzemedir. Deprem sırasında oluşan eylemsizlik kuvvetini azaltır, yani depremde bir üstünlük sağlar.
  • Gözeneklerinin kapalı bir yapıya sahip olma nedeniyle dayanımları yüksektir. Dayanıklılık bakımından çeşitli dayanım sınıflarında üretilmektedir. Hacim değişmesi değeri çok düşüktür ve bu özelliği sayesinde duvarlarda oluşacak rötre çatlakları önlenir.
  • Ateşe dayanıklı bir malzemedir. İnorganik yapısı sayesinde gaz beton yapı malzemeleri A1 sınıfı yanmaz malzeme grubundadır.
  • Düzgün makinelerde milimetrik boyutlarda kesilerek üretilebilir. Bu sayede düzgün duvar örme imkanı sağlar.
  • Gaz beton yapı malzemeleri sesi bünyesinde tutma özelliğine sahiptir.
  • Üretilen hammaddesi, zirai amaçla kullanılmayan kayaç ve mineral kökenli doğal inorganik hammaddelerden üretildiği için çevreye zarar vermez. Yalıtım sağlama özelliğinden dolayı sağladığı yakıt tasarrufuyla hava kirliliğine daha az sebep olur.

Hazır Beton Nedir

Beton; çimento, beton agregası(kum, çakıl, kırma taş), su ve katkı maddelerinin belirli oranlarda homojen olarak karıştırılması ile elde edilen, başlangıçta plastik ve akıcı kıvamda olup şekil verilebilen zamanla çimentonun hidratasyonu sebebiyle katılaşıp, istenilen şekli alarak sertleşen kompozit bir yapı malzemesidir. Sağlıklı kentleşme ve sağlam yapılaşmanın gerekliliklerinden biri olarak inşaat teknolojilerinin vazgeçilmez malzemesidir. Beton oluşturmada kullanılan katkı maddelerinin oranları; %75 agrega, %10 çimento,% 15 su olarak belirlenmelidir. Bazı zamanlarda, çimento ağırlığının %2’sinden fazla olmamak kaydı ile katkı maddesi ilave edilebilir.

Elektronik ortamların verdiği kontrol gücüyle istenilen oranda birleştirilen malzemelerin, beton santrallerinde veya mikserde karıştırılmasıyla tüketiciye taze beton olarak teslim edilen betona hazır beton denir. Hazır betonda aranan standartlar TS EN 206-1’dir. Beton çeşitleri, birim ağırlıklarına, basınç dayanımlarına ve üretildikleri yerlere göre birbirinde ayrılır ve farklıdır. Betonun önemli bir yapı malzemesi yapan özellikler; ekonomik olması, yüksek basınca karşı dayanıklı olması, çok düşük olan çekme dayanımının tasarım ve uygulamada çelik donatı ile dengelenebilmesi, dayanıklı olması, diğer yapı malzemelerine göre daha az enerji üretilebilmesi, şekil verilebilme kolaylığına sahip olması ve istenen her yerde üretilebilir olması olarak sayılabilir.

İnşaat Yapım Aşamaları

Bir inşaata başlamadan önce, bazı önemli ön çalışmaların yapılması gerekmektedir. İlk olarak, ihtiyaç programı yapılarak gerek duyulan her türlü ihtiyaç belirlenmelidir. İkinci olarak, Uygun arsa ya da arazi alınması veya anlaşılan bir arsanın veya arazinin uygunluğu ölçülür. Daha sonra, yapının projelendirme aşamasına gelinir, proje için çok bir ön çalışma yapılmalıdır. Bunlar genelde; iç mimari, mimari, mühendislik vb. çalışmalardır. Son olarak inşaat dosyası hazırlanmaktadır. Bu dosyanın bir diğer adı ihale dosyasıdır. Bu dosya içinde, yapı tasarım çalışmaları, yapım ile ilgili yöntem ve koşulların bulunduğu bir dosya hazırlanmaktadır. Bu dosya içinde bulunan maddeler; proje çalışmaları, hesaplar, şartnameler, mahal listeleri, metrajlar, ön keşif, teklif alma ihale koşulları, iş programları, gerekiyorsa uzman raporları bulunmaktadır. İnşaat aşamalarında özellikle stratejik planlama, zaman yönetimi, satın alma ve finans yönetimi çok iyi kontrol edilmelidir.
Aşağıda ana başlıklar altında konut, işyeri vb. yapım ve iskan prosedürleri hakkında bilgi verilmektedir.

İmar durumu öğrenme aşamaları

Kadastrodan çap alınması, dilekçe ekleriyle ilgili belediyeye imar durum belgesi müracaatı

Proje öncesi belge aşamaları

İlgili belediyelerden inşaat istikamet rölevesi alınması, gerekiyorsa ifraz ve tevhid yapılması

Proje Aşamaları

Mimari proje, statik proje, zemin iyileştirme, mekanik tesisat projesi, elektrik tesisat projesi, harita teknik uygulama sorumluluğu, ilgili meslek odalarına onaylatılması.

İnşaat Ruhsatı Alımı Aşamaları

İşi yaptıracak olanlar, inşaat için yapıma müteahhit firmayla noterden müteahhit sözleşmesi yapması. İşveren yada noterden vekilinin yapı denetim şirketi ile sözleşme yapması. Projelerin yapı denetime teslim edilmesi. Yapı denetimle ilgili ödemeler. Otopark bedellerinin yatırılması. İnşaat ruhsat harçlarının yatırılması. İnşaat, yapım ruhsatı alınması.

Yıkım ve Kazı Belge Aşamaları

Belediyeye yıkım ve kazı, teknik sorumluluk taahhüdü verilmesi. Mevcut binanın, elektrik, su, doğalgaz, telefon aboneliklerinin kapattırılması. Yıkım ve kazı ruhsat harçları. Yıkım hafriyatı dökülecek yerle sözleşmenin belediyeye ibrazı . Yıkım hafriyat kamyonları için; Vilayete müracaatla, trafik müdürlüğünden izin ve gün, saat, güzergah alınması. Yıkım ve kazı ruhsatı alınması. İhtiyaten yan binaya verilebilecek zararlar için, inşaat risk sigortası yaptırılması.

İnşaat Süreci Aşamaları

Şantiyenin kurulumunda gerekli olan malzeme, elektrik, su vb. bütün süreçlerin tamamlanması. Asansör projesinin ve uygulamasının makine mühendisleri odasınca onaylanması. Zorunluysa, yola kum, mıcır, demir inecekse, ilgili belediyeden izin alınması ve buna ait yol işgaliye harçları Hafriyat dökülecek yerle sözleşmenin belediyeye ibrazı. Hafriyat Kamyonları için; Vilayete müracaatla, trafik müdürlüğünden izin ve gün, saat, güzergah alınması. Beton dökümü için; Vilayete müracaatla, trafik müdürlüğünden izin ve gün, saat, transmixer güzergahı alınması.

İnşaat Yapım Aşamaları

Tüm bina kaba inşaat kalemlerinin projesine uygun olarak tamamlanmış olması. Tüm ince inşaat kalemlerinin projesine uygun olarak tamamlanmış olması. Tüm elektrik ve mekanik tesisat kalemlerinin projesine uygun olarak yapılmış olması.

İskan Aşamaları

Tapudan Kat irtifakı tapularının çıkarılması. Emlak beyannamesi verilmesi. Isı yalıtım vizesinin yapılmış olması. Elektrik sayaçlarının alınması. Elektrik idaresinden sayaçlara kontrol ve ayar yaptırılması. Elektrik idaresinden sayaç ayar belgesi alınması. Cephe onayı, cephenin belediye komisyonunca onaylanması. Bina tanıtım tabelasının hazırlatılması ve bina dış cephesine takılması. Bina giriş, arka, yan, ön duvarlarını yapılmış olması. Yapı denetim uygunluk raporunun tamamlanmış olması. İskan heyeti kontrolü ve uygunluk raporu. İskan için vergi dairesine beyanname verilmesi. Yapı kullanma izin belgesi harçlarının vergi dairesine yatırılması. İlgili belediyede yapı sahibinin, yapı denetim firmasının, proje müellifinin ve müteahhitin yapı ruhsatı belgesini imzalaması. Belediyeden yapı kullanma izin belgesi alınması.

Abonelikler

Doğalgaz yetkili iç tesisat firmasınca iç tesisat yapılması. Doğalgaz yetkili iç tesisatçıdan abonelik bilgi formu alınması. Doğalgaz yetkili iç tesisatçıdan alınan abonelik bilgi formuna; adres beyanı, nüfus cüzdanı fotokopisi eklenerek doğalgaz idaresine gidilmesi. Doğalgaz idaresiyle abonelik sözleşmesi yapılması. Doğalgaz idaresine güvence bedeli ödenmesi ve doğalgaz abonesi olunması. Doğalgaz idaresince iç tesisatın kontrol edilmesi. Doğalgaz idaresinden, doğalgaz bağlantı uygunluk yazısı alınması. Doğalgazın açılması. Tapudan, kat mülkiyeti tapularının çıkarılması(yapı kullanma izin belgesi),kat mülkiyeti tapuları, son 6 ayda çekilmiş,2 fotoğraf). Belediyeye kat mülkiyeti, emlak beyannamesi verilmesi. Kanalizasyon idaresinden; kanalizasyon bağlantısı uygunluk yazısı alınması. Belediye'den; kanalizasyon bağlantısı için asfalt kesimi ve kazı izinleri alınması. Kanalizasyon kazısı yapılması. Kanalizasyon idaresi gözetimde, kanalizasyonun ana şebekeye bağlanması. Kanalizasyon kazısının kapatılması. Çevre düzenlemesinin, kanalizasyon kazılarından sonra tamamlanması, Elektrik Aboneliğinin, mesken aboneliğine çevrilmesi. Sular idaresine mesken abonelikleri için, aslen veya vekaletle başvuru, pul, sayaç, su açma ve keşif bedellerinin ödenmesi. Mesken aboneliği için evraklar; (nüfus müdürlüğünden ev ve inşaat ikametgahı, yapı kullanma izin belgesi aslı ve fotokopisi, eks kart, tapu fotokopisi, dask deprem sigortası fotokopisi. Sular idaresinin yerinde kontrolü. Su sayaçlarını takılması. Suyun kullanıma açılması. Kalorifer Isınma cihazlarına gaz verilmesi.