30 Haziran 2014 Pazartesi

Knauf Mantolama Fiyatları

Kullanılacak MalzemelerMiktarıBirimi
Knauf Mantolama Karbonlu EPS 1,00M2
Knauf Mantolama Yapıştırıcısı4,50Kg
Knauf Mantolama Çivili Dübel6,00Adet
Knauf Mantolama File1,10Mt
Knauf Mantolama Fileli Köşebent0,50Mt
Knauf Mantolama Sıva5,00Kg
Knauf Mantolama Dekoratif Sıva3,00Kg
Knauf Dış Cephe Boyası0,35Kg

Knauf Dış Cephe Mantolama Fiyatları :........... TL

Mantolama fiy­at­ları, kul­lanılan mantolama malzemeleri nin ve binanın özelliklerine  bağlı olarak değişik­lik gös­terir, fiyat almak için lütfen ücretsiz keşif formumuzu doldurunuz.

Müşteri temsilcilerimiz en kısa sürede sizi arayacak ve keşif randevu işleminizi gerçekleştirecektir.

26 Haziran 2014 Perşembe

Ahşap Çatılar ve Ahşap Çatı Elemanları

Ahşap malzemelerden imal edilen bu çatıların elemanları birbirlerine geçme, çivi ve blonlarla bağlanırlar. “Oturtma” ve “Asma” Ahşap çatı olmak üzere iki şekilde imal edilmektedirler.
  1. Bırakma Kirişleri: Asma çatılarda makasların açılmaya karşı zorlanmalarını önleyen elemanlardır. Betonarme döşeme üzerine oturan bırakma kirişleri, oturtma çatılarda da duvar, kiriş ya da mesnetler üzerine oturur ve ayni ismi alırlar. Kesitleri çoğunlukla 8×14, 8×16, 10×16 ve 14×20 cm. alınır; tek ya da çift parça yapılırlar.
  2. Yastık Kirişleri: Çatı makaslarından bırakma kirişlerine gelen yükler yastık kirişlerine, oradan da kiriş veya döşemeye aktarılır. Duvar, kiriş veya döşemeye geniş yüzeyleriyle oturan yastık kirişleri 5×10, 8×16 ve 10×20 cm. kesitlerinde olurlar ve blonlar ya da bağlantı demirleriyle bağlanırlar.
  3. Dikmeler: Aşıklardan aldıkları yükleri duvar, kiriş veya döşemeye aktaran düşey ve genelde kare kesitli (8×8, 10×10, 12×12 cm.) elemanlardır.
  4. Aşıklar: Merteklerin yükünü taşıyan yatay elemanlar (kirişler) olup; saçak üzerine oturan “Damlalık Aşığı”, saçakla mahya arasına oturan “Orta Aşık” ve mahyada “Mahya Aşığı” isimlerini alırlar. Aşıklar yüklerini yerine göre dikmelere, askılara, duvar ya da kirişlere veya döşemelere verirler. 10×14, 12×16, 14×18 cm. kesitlerinde olur ve 2.00 – 2.50 m. aralıklarla yerleştirilirler.
  5. Göğüslemeler: Dikmelerden aşıklara doğru 45 açıyla çakılan desteklerdir. Çatıdaki boyuna yönde hareketleri önler ve dikmeler arasındaki açıklığı azaltırlar. Genelde 8×8, 8×10, 5×10 ve 6×12 cm. kesitlerinde imal edilirler.
  6. Payandalar: Asma çatılarda dikmelerden gelen yükleri alıp bırakma kirişlerindeki düğüm noktalarına ileten eğimli çubuklardır ve kesitleri 8×14 ile 10×18 cm. arasında değişir.
  7. Yanlamalar: Asma çatılarda aşıklardan dikmelere gelen yükleri alıp duvarlara ileten ve payandalara benzeyen (ayni kesitlerde) çubuklardır.
  8. Kuşaklar: Ayni çatı makası üzerindeki dikmeler, aşıklar, yanlama ve mertekleri her iki yüzeyden birbirlerine bağlayan elemanlardır. Bağlandıkları parçalara “kertme” ile geçer birleşim noktalarını kuvvetlendirirler 5×10, 5×20 cm. en kesitinde olurlar.
  9. Rüzgar Kirişleri: Çatı makaslarının, rüzgar ve diğer yatay yükler altında devrilme ve deformasyon- larını önlemek üzere çatının her iki başındaki ilk iki ve son iki makas arasına çaprazlama olarak çakılan kirişlerdir. Küçük çatılarda mertek altlarına çakılan “Bağlantı Kirişleri” de ayni görevi görürler. 5×10 veya 10×10 cm. kesitinde yapılırlar.
  10. Mertekler: Aşıklar üzerine oturan ve örtü altı kaplamasına gelen yükleri alan eğik elemanlardır. Kesitleri,1ş 5×8, 5×10, 6×10 ve 6×12 cm. olup 40 – 60 cm. aralıklarla yerleştirilirler.
  11. Yardımcı Parçalar: Çatı elemanlarının birbirleriyle bağlantılarını sağlamak için kullanılan bağ ve askı demirleri, blonlar, çatı eğimini azaltmak için kullanılan “çelik” adi verilen parçalardır. Saçak kısmında merteklerin önüne çakılan çelikler, burada eğimi azaltarak eriyen kar ve buzların aşağıya kayarak oluklara zarar vermesini önlerler.
  12. Örtü Altı Kaplaması: Üzerine çatı örtüsünün döşendiği yüzey olup iki şekilde yapılırlar.
    • Merteklerin üzerlerine örtü malzemesinin boyutlarına göre uygun aralıklarla 2.5 ,2×5 veya 3 ,2x 5 cm. kesitli yatay çıtalar çakılır. Üzerlerine de kiremit gibi örtü elemanları konulmak ve bağlantılar tel ile yapılmak suretiyle gerçekleştiler. Kiremitler, altlarındaki tırnaklar ve üzerlerindeki tel bağlama deliklerinin aralıklarına uygun olarak döşenmelidir.
    • Merteklerin üzerlerine 2.0 – 2.5 cm. kalınlığında ve 10 – 20 cm. eninde tahtalar çakılarak tüm çatı yüzeyi kapatılır. Daha sonra yüzey rüberoit gibi bir su yalıtım gereciyle kaplanır ve onun üzeri de çatı örtüsüyle kaplanır. Örtünün örtü altı kaplamasına bağlantısı tel,çivi,vida veya cıvatayla yapılır.
  13. Çatı Örtüsü: Yağmur ve kar sularını sürekli olarak dere ve oluklara aktararak çatıyı kuruda tutan, rüzgar, sıcak ve soğuk gibi dış etkilerden çatıyı koruyan gereçlerdir. Bu gereçler çoğunlukla kiremit, eternit, bakır veya galvanizli sac ve arduvaz gibi su geçirmeyen malzemelerden oluşurlar.

24 Haziran 2014 Salı

Zemin Rutubetine Karşı Yalıtım

Zemin rutubeti, zeminde daima mevcut bulunan, kılcallık yoluyla yapının bünyesine girip zarara yol açan, zeminin cinsine bağlı olarak etki derecesi değişkenlik gösteren sudur.


Zemin rutubeti;



Zemin tanecikleri ile aderans temin eden ve sızmayan su,

Zemin tanecikleri arasında köşelere asılı kalan su,
Zemin taneciklerini ince bir film şeklinde saran su ve
Yer altı suyu veya birikinti sularından kılcal olarak emilen su
şeklinde " TS-3128 Binalarda Zemin Rutubetine Karşı Yapılacak Yalıtım İçin Yapım Kuralları " standardında tanımlanmıştır. 


Toprakla temas eden statik perdelere bir kat camtülü taşıyıcılı polimerik örtü ile yapılacak yalıtım yeterli olmaktadır. Temel kotu aldında, bina çevresinde ve gerekli ise sömeller arasında yapılacak drenaj yalıtımı tamamlar.

21 Haziran 2014 Cumartesi

Dolgu Birimine Göre Giydirme Cepheler

Izgaraya yerleştirilen dolgu birimleri cam veya panel olabilir. Camlar, çoğunlukla çift cam olarak uygulanır. Çift cam birimlerinde dış ve iç cam arasında bulunan ara çıta türüne göre bir sınıflama yapıldığında, bu bileşen, yeni geliştirilen açık veya alışılmış kapalı profil şeklinde olabilir. Açık profilin yeteli mekanik dayanıma sahip olması gerekir. Cam birimin kenarının kesimi düz veya basamaklı olabilir. Düz olduğunda dış ve iç cam boyutları aynı, basamaklı olduğunda biri diğerinden daha büyük olmaktadır. Camların arasındaki boşluk, ısı ve ses geçirimsizliği için argon veya kripton gazı ile doldurulabilir. Camın mekanik dayanımının arttırılması temperleme veya yarı temperleme yoluyla sağlanabilir. Cam kırıklarının aşağı düşmesini önlemek için lamine veya telli camlar da kullanılmaktadır. Güneş kontrollü camlar, dış yüzeylerine kaplama yapılması veya harmandan renkli hazırlanması ile gerçekleştirilir.

Cam birimler, genellikle doğal aydınlatma ile dışarıyla ilişkide olma açısından parapet üstünde kullanılırken, tümüyle cam cephelerde, parapet bandında opak camlar kullanılmaktadır. Cam paneller, sabit veya açılır penceler şeklinde de olabilir. Panel şeklindeki dolu birimleri ise, tek veya çok katman içerir. Çok katman olduğunda, bu katmanlar birbirlerinden ayrık veya yapışık olabilirler. Sert veya yumuşak köpük veya lif türü ısı yalıtım malzemeleri, bu panellerin içinde kullanılabilir. Fiziksel çevre etkenleri ve gerecin kullanımı bakımından dolgulu panelleri üçe ayırmak olasıdır.

- Dolu Panel (Metal, Kompozit Panel)
- Yalıtımlı Panel (Sağlam Kaplamalı Havalandırmasız Panel)
- Havalandırmalı Panel



16 Haziran 2014 Pazartesi

Giydirme Cephe Kavramı

Giydirme cephe için yapılmış çalışmalar incelendiğinde, “perde duvar”, “giydirme yüz”, “giydirme kabuk”, “takı cephe” veya “asma cephe” gibi farklı kavramlarla karşılaşmak olasıdır (Brookes,1981; Joedicke,1983; Ian, 1990; Josey, 1990; Alsaç,1991; ASTM, 1991; EEUA, 1993; Hierl, 1994;...) .

Bu kavramların hepsi giydirme cepheyi anlatmakla beraber, bazen farklı anlaşılmalara da neden oldukları ve tamamen doğru kavramlar olmadıkları görülebilir. Kavramlardan Perde Duvar; İngilizce “Curtain Wall”un doğrudan Türkçe’ye çevirisidir. Perde kadar hafif ve hareketli duvar anlamını taşıyan bu kavram, ince ve hafifliği anlatması açısından doğru, ama perde gibi isteğe göre açılıp kapanmayı sağlamadığından yanlıştır.

Çünkü, giydirilen cepheyi, isteğe göre açıp kapatmak olası olmadığı gibi, değişimi de oldukça maliyetlidir. Ayrıca, perde duvar mühendislikte, yük taşıyan ve kesme kuvvetini karşılayan betonarme taşıyıcıya verilen isim olarak ta anlaşılabilmektedir (Şekil 2.15). Diğer bir kavram olan Giydirme Yüz; giydirme cephe için kullanılabilir, ama cephe dış çevreyle ilgili bir olgudur. Ancak, giydirilmesi istenen herhangi bir yüzey de böyle tanımlanabilir; iç veya dış çevrede olması, yatay veya düşey olması önemli değildir. Döşemenin yüzü de giydirilebilir, ama giydirme cephe olmamaktadır. Giydirme Kabuk; kısmen doğruluk payı olan bir kavramdır; ancak, daha çok üst örtüyü ve taşıyıcı özelliği olan yapımları çağrıştırmaktadır. Takı ve Asma Cephe kavramları; giydirme cephenin yapım özelliklerini belirleyen en uygun anlatımlardır. Ancak, sanki bütün giydirme cephelerin asma veya takma olması gerektiği gibi bir anlam vermektedir. Bu nedenle, giydirme cephe kavramının kullanılması daha doğru olmaktadır.

Giydirme cephe kavramının netleşmesi için, öncelikle kelime anlamlarının irdelenmesi gerekir. Giydirme kelimesi; giyme işini yapmak, örtünüp korunmak için bir şeyi vücuduna geçirmek anlamına gelmektedir (TDK, 1988). Cephe ise, bir yapının görünen yüzü, bölümü anlamında kullanılmaktadır (Josey, 1992). Bu durumda, kelime anlamlarına göre giydirme cepheyi, binanın dıştan görünen bölümünün, örtünüp korunması için bir ürünle veya ürünlerle çevrelenmesi olarak yorumlamak olasıdır.

Düşüncelerde oluşabilecek, giydirme cephe ile kaplamanın eş anlamlı olması gibi bir yanılgıyı önlemek için kaplamanın kelime anlamını da vermek yerinde olacaktır. Kaplama; bir yüzeyi başka bir nesne ile örtmek anlamına gelmektedir. O halde denilebilir ki giydirme cephe, kaplamaları da içermesine karşın, kaplamalar giydirme cepheyi içermez. Çünkü giydirme cephe, insanın vücuduna giyindiği giysi gibi, yapıya giydirilir. Oysa kaplama, yapının çevresinde oluşturulacak bir yüzeyin, yani kabuğun üzerinin kaplanmasıdır. Giydirme cephenin ise kendisi düşey kabuğu (duvarı) oluşturmaktadır. L.Mies van der Rohe’un yapıyı “deri ve kemik” yapım olarak tanımladığı gibi, giydirme cephe deri, taşıyıcı iskelet sistem ise kemik konumundadır (Kortan,1983). Giydirme cephe ile kaplama arasındaki farkın açıklanmasından sonra, giydirme cephenin tanımını vermek gerekir. Giydirme cephe için farklı kaynaklarda farklı tanımlar yer almakla birlikte, tümünün irdelenmesiyle şöyle bir sentez tanım verilebilir.

Giydirme Cephe; yapının taşıyıcı sistemi içinde hiçbir görevi olmayan, bu taşıyıcı sisteme kendi ölü yükü ve etkilendiği rüzgar, deprem gibi yükleri özel bağlantılarla ileten, yapı fiziği sorunlarını ince bir kesitte çözebilen, dayanıklı, hafif gereçlerle yapılan, yalıtım ve güvenlik sorunlarını eksiksiz yerine getirebilen, modüler koordinasyon ilkelerine uygun olarak hazırlanan bir düşey kabuktur.



13 Haziran 2014 Cuma

Roma Mimarisi'nde Cephe


Romalıların tarihte planlayıcı ve teşkilatçı olarak belirli bir yerleri vardır. Dolayısıyla mimari de bir röprezantasyon ve güç gösterisinin biçimlenişi şeklindedir. O dönemin en ünlü yapılarından biri Colosseum diye bilinen geniş arenadır(Turani, 1992). Colosseum, tüm olarak incelendiğinde işlevsel bir yapıttır. Geniş basamaklı anfitiyatronun ağırlığını taşıyan birbiri üstüne konmuş üç kemer düzeninden oluşmaktadır. Şekil 2.3’de görülen bu yapıda, Yunan tapınaklarının üç üslubunun da kullanıldığı görülür. Birinci düzen dor üslubunun bir çeşitlemesidir. İkinci düzen iyon biçimindedir ve üçüncü düzen de yarım korent sütunlarından oluşmaktadır.

10 Haziran 2014 Salı

Güneş Paneli Isı Yalıtımı

Güneş enerjisinden yararlanabilmek için binanın sürekli güneş alan bölümüyle sıcak suyun kullanım yeri arasında bir sistem kurulur. Bu sistemde yer alan ve ısı yalıtım malzemelerinin kullanılması zorunlu olanlar üniteler arasında; ,
Güneş kollektörleri
Sıcak su deposu
Kollektör bağlantı boruları
Sıcak su dağıtım boruları gösterilebilir.
Kollektör panelinde, metal kanat ve kanat bünyesindeki küçük çaplı borular yer alır. Güneş ışınları kollektör paneli tarafından emilerek kullanılabilir ısı enerjisine dönüştürülür. Böylece, suyun ısıtılması sağlanır. Sıcak su, dağıtım boruları aracılığıyla da kullanım noktalarına ulaştırılır. Güneş enerjisiyle çalışan sistemden tam verim alabilmek için sistemi oluşturan bölümlerin tek tek nitelikli ısı yalıtım malzemeleriyle yalıtımının yapılması şarttır. Güneş enerjisi ile çalışan sistemler için en ideal ısı yalıtım malzemesi mineral camyünü malzemeleridir.

KOLLEKTÖR (TOPLAYICI) YALITIMI

Yapılacak olan yalıtım kollektörün iki yerinde uygulanmalıdır.

PANEL ALTI CAMYÜNÜ UYGULAMASI

Uygula Burada kullanılması gereken camyünü, levha halinde ve üzeri alüminyum folyo kaplı olmalıdır. Örneğin Levha 24/5 tercih edilebilir.
Levha 24 camyünü   0,029 kcal/mh°C (10°C'de)
0,0337 W/mK (10°C'de)
Levha 24/5 cm Camyününün lsı Geçirgenlik Direnci,
R(1/V) = 1,724 m2h°C/ kcal
= 1,4823 m2KW
Üzeri alüminyum folyo kaplı olduğu için güneş ısısını reflekte ederek, küçük çaplı boruların içindeki suyun sıcaklığını korur, daha çok ısınmasına yardım eder. Sıcaklığın alttaki taban levhasından kaçmasın, büyük ölçüde önler.

KASA YAN YÜZEYİNDE CAMYÜNÜ UYGULAMASI

Burada kullanılması gereken camyünü, levha halinde ve üzeri alüminyum folyo kaplı olmalıdır. Örneğin Levha 100/1,55 tercih edilebilir.
Levha 100 camyünü  0,026 kcal/mht (10°C'de)
0,0302 V'J/mK (10°C'de)
Levha 100/1,55 cm Camyününün İsı Geçirgenlik Direnci,
R(1/V) = 0,577 m2h°C/ kcal
= 0,4961 m2K/W
Camyünleri, kasanın yan iç yüzlerine uygulanmalıdır. Kollektör kasasıyla panel arasında ısı köprüsü oluşumuna mani olur. Sıcaklığın kasanın yan yüzeylerinden kaçmasınI önler.

2 Haziran 2014 Pazartesi

Yangın Yalıtım Önlemleri

Isı enerjisinin korunumu ve ekonomisi açısından ısı yalıtım malzemelerinin günümüzde yapılan yapılarda kullanımı gittikçe daha yaygın hale gelmektedir. Isıl yalıtım değeri yüksek olan bu tür malzemelerin kendi içlerinde gruplandırıldıklarında yangın etkisi altında farklı davranışlar gösterebilmektedirler. Daha önceki konularda da açıklandığı üzere; orijinlerine göre üç, yanma karakteristiklerine göre de iki grup altında incelenmektedir. Orijinlerine göre yapılan sınıflandırmada mineral kökenli gruba giren yalıtım malzemelerinin tümü yanmaz malzemeler sınıfındandır. Bu tür malzemeler özel bir önlem gerektirmeden, yangın esnasında bir tür yangın kalkanı görevini görür. Özellikle taşıyıcı konstrüksiyonların yangın güvenliğini arttırır. Ayrıca, bu tür malzemelerin yangın esnasında zehirli gaz duman çıkarma riski yok gibidir. Buna karşılık, diğer yalıtım malzemeleri, özellikle sentetik kökenli olanlar tam tersi bir özellik gösterebilmektedirler. Çok düşük sayılabilecek sıcaklık derecelerinde yangına katıldıkları için yangın esnasında uygulandıkları yüzeyde yanmanın başlamasına katkıda bulunur ve alevlerin yayılmasında etken rol alırlar. 

YANGIN YALITIM ÖNLEMLERİ

Yapıların yalıtılmalarında en kolay ve ekonomik yollardan biri de sentetik esaslı yalıtım malzemelerini kullanmaktır. Özellikle insanların toplu halde bulundukları geniş mekanlarda ve çatı, kolon, kiriş vs. gibi hassas bölgelerin yalıtım detaylarında bu tür malzemelerin kullanımından kesinlikle kaçınılmalıdır. Yangın riski çok daha düşük yapılarda kullanılmak istenirse de en uygun detay çözümlerini oluşturmak ve bu tip malzemelerin alçı plak gibi malzemelerle korunumu kesin olarak sağlamak gerekir. Yapılarımızda yangın yalıtımı ve duman kontrolü sağlanmasında akla gelen ilk önlemler şunlardır; 

Yangın ve duman dedektörü, 
Sprinkler, 
Sulu söndürme tesisatı ve 
Gazlı söndürme tesisatı sistemleri olarak sınıflandırabiliriz. 

Binayı kullananların yangın esnasında ve tahliye durumunda öncelikle dikkat edilmesi gerekli hususlar kısaca şunlardır; 

Yapı, düşeyde yangın duvarları ve yatayda yangına dayanıklı döşemeler ile yangın bölmelerine ayrılması, 
Yeterli genişlikte ve kolay ulaşılabilir mesafede güvenli kaçış yolları ve yangın merdivenlerinin oluşturulması,
Söndürme ve kurtarma çalışmalarının engellenemeyeceği önlemlerin alınması, tesisat şaftları, pencere ve kapılar gibi yangın yayılma yolları engellenmemesi, 
Yangın sırasında oluşacak dumanın gelişigüzel yayılmasını önlemek amacıyla duman bölmelerinin oluşturulması, 
Oluşan duman, otomatik olarak devreye giren taze hava giriş damperleri ve duman tahliye damperleri ile dışarıya atılması, 
Yapı bileşenleri ve bu bileşenleri oluşturan yapı malzemelerinin, o binada bulunan insanların yangın anında tahliye edilmelerini sağlayacak süre boyunca, yangın geciktirmeleri gereklidir. 

Yapılarda, özellikle havalandırma ve kablo kanallarının geçtiği kanalları, tesisat şaftları, asma tavanlar ve bölme duvarlarının bağlantı noktaları çok iyi gözden geçirilip projelendirilmelidir. Yapılar projelendirilirken yatay ve düşeyde yangın bölmeleri düşünülmelidir. Yatayda yanmaz malzemelerden yapılmış döşemeler ile varsa, yanmaz malzemeli asma tavanlar bu görevi üstlenirler. Düşeyde ise, projeye uygun olarak belirli mesafelerde oluşturulacak yangına dayanıklı duvarlar ve duman sızdırmaz kapılar yapılmalıdır. Yapı cephesinde ve çatıda yanmayan malzemelerin seçimi tercih edilmelidir. Bina içindeki tesisat katları, kazan dairesi, tesisat şaftları gibi bölümlerde de yanmayan malzemeler kullanılarak yangının en çok yayılma eğilimi gösterdiği yollar da kapatılmalıdır. 

YANGIN YALITIM MALZEMELERİ

Yapılarımızda yangın koruyucu önlemler için tüm seçilen malzemeler kum, çakıl, alçı, beton, tuğla, seramik, camyünü ve taş yünü gibi yanmaz malzemeleri olan A sınıfından olmalıdır. Yapılarda yangın yalıtımını önleyen malzeme olarak ideal kabul edilen taş yününün kullanımı ile yangın çıkma olasılığı azalacak ya da yangının genişlemesi önlenecek. Dolayısıyla yangının kontrol altına alınması, tahliye ve kurtarma işlemleri kolaylaşacaktır. Ancak bunların yaptırılması ile kontrol edilmesi için yeterli ve anlaşılır mevzuatların oluşturulması gerekmektedir. Yapılarda ısı yalıtımı ve akustik düzenleme gibi yapılan uygulamalar sırasında aydınlatma araçları, elektrikli cihazlar gibi ısı üreten cihazların ısı yalıtım malzemeleri sarmış ise zaman içinde bu malzemelerin yüzeyinde ısı birikir ve sıcaklık etrafını çeviren malzemelerin tutuşturacak kadar yükselebilir. Sıcaklıkla reaksiyona başlayan bazı sentetik maddelerde tehlike daha da büyük olur. Diğer taraftan amatörce yapılan kusurlu uygulamalar veya deneyimsiz kişilerin yanlış uygulamaları elektrikli cihazların aşırı ısınmasına ve bu nedenle yangın riskinin artması sıkça görülen olaylardır. 
Yalıtım malzemelerinin kontrplak gibi ince bir bitirme kaplaması ile korunması tutuşma olasılığını da daha da arttırır. Zira yalıtım ısıl kayıpları azaltır. Yüzey sıcaklığı kaplamanın tutuşma sıcaklığının üstüne çıkar. Eğer kaplamanın ağırlığı 6 mm'den fazla ise yalıtkanın kaplama yüzeyindeki sıcaklığın artması üzerine etkisi daha da az olacaktır. Bu durumda yalıtkan kaplamanın tutuşmasına dolaylı olarak iştirak eder. Eğer yalıtkan da yanıcı ise bu durumda yalıtkanın kendisi de tehlike arz edecektir.