16 Haziran 2014 Pazartesi

Giydirme Cephe Kavramı

Giydirme cephe için yapılmış çalışmalar incelendiğinde, “perde duvar”, “giydirme yüz”, “giydirme kabuk”, “takı cephe” veya “asma cephe” gibi farklı kavramlarla karşılaşmak olasıdır (Brookes,1981; Joedicke,1983; Ian, 1990; Josey, 1990; Alsaç,1991; ASTM, 1991; EEUA, 1993; Hierl, 1994;...) .

Bu kavramların hepsi giydirme cepheyi anlatmakla beraber, bazen farklı anlaşılmalara da neden oldukları ve tamamen doğru kavramlar olmadıkları görülebilir. Kavramlardan Perde Duvar; İngilizce “Curtain Wall”un doğrudan Türkçe’ye çevirisidir. Perde kadar hafif ve hareketli duvar anlamını taşıyan bu kavram, ince ve hafifliği anlatması açısından doğru, ama perde gibi isteğe göre açılıp kapanmayı sağlamadığından yanlıştır.

Çünkü, giydirilen cepheyi, isteğe göre açıp kapatmak olası olmadığı gibi, değişimi de oldukça maliyetlidir. Ayrıca, perde duvar mühendislikte, yük taşıyan ve kesme kuvvetini karşılayan betonarme taşıyıcıya verilen isim olarak ta anlaşılabilmektedir (Şekil 2.15). Diğer bir kavram olan Giydirme Yüz; giydirme cephe için kullanılabilir, ama cephe dış çevreyle ilgili bir olgudur. Ancak, giydirilmesi istenen herhangi bir yüzey de böyle tanımlanabilir; iç veya dış çevrede olması, yatay veya düşey olması önemli değildir. Döşemenin yüzü de giydirilebilir, ama giydirme cephe olmamaktadır. Giydirme Kabuk; kısmen doğruluk payı olan bir kavramdır; ancak, daha çok üst örtüyü ve taşıyıcı özelliği olan yapımları çağrıştırmaktadır. Takı ve Asma Cephe kavramları; giydirme cephenin yapım özelliklerini belirleyen en uygun anlatımlardır. Ancak, sanki bütün giydirme cephelerin asma veya takma olması gerektiği gibi bir anlam vermektedir. Bu nedenle, giydirme cephe kavramının kullanılması daha doğru olmaktadır.

Giydirme cephe kavramının netleşmesi için, öncelikle kelime anlamlarının irdelenmesi gerekir. Giydirme kelimesi; giyme işini yapmak, örtünüp korunmak için bir şeyi vücuduna geçirmek anlamına gelmektedir (TDK, 1988). Cephe ise, bir yapının görünen yüzü, bölümü anlamında kullanılmaktadır (Josey, 1992). Bu durumda, kelime anlamlarına göre giydirme cepheyi, binanın dıştan görünen bölümünün, örtünüp korunması için bir ürünle veya ürünlerle çevrelenmesi olarak yorumlamak olasıdır.

Düşüncelerde oluşabilecek, giydirme cephe ile kaplamanın eş anlamlı olması gibi bir yanılgıyı önlemek için kaplamanın kelime anlamını da vermek yerinde olacaktır. Kaplama; bir yüzeyi başka bir nesne ile örtmek anlamına gelmektedir. O halde denilebilir ki giydirme cephe, kaplamaları da içermesine karşın, kaplamalar giydirme cepheyi içermez. Çünkü giydirme cephe, insanın vücuduna giyindiği giysi gibi, yapıya giydirilir. Oysa kaplama, yapının çevresinde oluşturulacak bir yüzeyin, yani kabuğun üzerinin kaplanmasıdır. Giydirme cephenin ise kendisi düşey kabuğu (duvarı) oluşturmaktadır. L.Mies van der Rohe’un yapıyı “deri ve kemik” yapım olarak tanımladığı gibi, giydirme cephe deri, taşıyıcı iskelet sistem ise kemik konumundadır (Kortan,1983). Giydirme cephe ile kaplama arasındaki farkın açıklanmasından sonra, giydirme cephenin tanımını vermek gerekir. Giydirme cephe için farklı kaynaklarda farklı tanımlar yer almakla birlikte, tümünün irdelenmesiyle şöyle bir sentez tanım verilebilir.

Giydirme Cephe; yapının taşıyıcı sistemi içinde hiçbir görevi olmayan, bu taşıyıcı sisteme kendi ölü yükü ve etkilendiği rüzgar, deprem gibi yükleri özel bağlantılarla ileten, yapı fiziği sorunlarını ince bir kesitte çözebilen, dayanıklı, hafif gereçlerle yapılan, yalıtım ve güvenlik sorunlarını eksiksiz yerine getirebilen, modüler koordinasyon ilkelerine uygun olarak hazırlanan bir düşey kabuktur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder